Hava ağzımızdan veya burnumuzdan gelir, larinks üzerinden trakea'ya ulaşır. Akciğerlere dallanarak son bulur. Başka delik yoktur. Nefes verirken hava, yine aynı delikten çıkar. Çünkü başka delik yoktur. Yani başka nefes yoktur. Bütün nefesler diyafram nefesidir.
Diyafram adı verilen iradesi beyindeki solunum merkezinde olan bir kas ve interkostal kaslar, kasılarak göğüs kafesini genişletir. Açılan boşluğa 1 tane delikten hava girer. Sonra kaslar gevşer.
• Dakikada 16 defa, saniyede 0.26 solunum yapılır) (Silbernagl S, 2012)
• Her defasında 500 ml hava trafiği gerçekleşir. (Pehlivan F. 1997) Hava aynı delikten geri çıkar..
• Hava yollarının direnci ortalama 0.2 kPa.s/L dir.
• Ağız kapalıyken bu direncin %50-70 i konka ve nasal kapaklardandır, ağız açıksa %20 ye düşer (Hızal E, 2009) (Pehlivan F. 1997)
• İnspirasyon 2 sn sürer
• Ekspirasyon 3 sn sürer
• Dinlenme durumunda 8 L/dak ventilasyon (gaz değişimi) gerçekleşir
• Gün içinde toplam 12000 L hava trafiği gerçekleşir.
Şimdilerde diyafram nefesi adı altına bir kavram oluşturdular. Eğer karnımızı şişirerek nefes alırsak oksijen her yerimize tam olarak gidermiş yoksa beyin oksijen açlığı çekermiş, kalbimiz hastalanırmış. Bağırsaklarımız tam çalışmazmış, alıngan olurmuşuz. İç organlarımızın ve beynimizin çalışması için diyafram nefesi alınması gerekliymiş. Ama biz yanlış nefes alıyormuşuz. Yoga yapmalı nefes eğitimi almalı ve doğru nefes almalıymışız. Veya nefes koçu adı verilen bazı insanlardan ders ve eğitim almalıymışız. Bla bla bla....
Sanki başka bir delik varmış ve ordan nefes alınırsa bazı hastalıklar iyileşiyor veya insanlar daha sağlıklı oluyormuş gibi bir algı oluşturdular. Belli ki ticaret, prestij ve pirim için abartılmış olmalı.
Ne "diyafram nefesi" adı verilebilecek özel bir nefes mevcuttur ne de karnı şişirerek soluk alıp vermek bazı hastalıklara iyi gelmektedir. Karnı şişirerek nefes almak teknik olarak mümkün bile değildir. Karın şişerse göğüs kafesi daralır nefes alınamaz.
Bütün nefesler diyafram nefesidir. Eğer aldığımız oksijen vücudumuza yetmiyor olsaydı vücudumuzda kanda ve idrarda kolayca ölçülebilen (Hb, Hct, Rbc, pO2, PCO2 vs) çok sayıda belirti ortaya çıkardı. Kalp düzensizleşseydi biz bunu bilirdik. O halde nefes alıyorsak bu doğru nefestir bu durumda oksijensizlik diye bir şey söz konusu değildir. Oksijensizlik olsaydı bilirdik.
Eğer nefes almamız yetersiz oluyorsa, aldığımız oksijeni kullanamıyorsak, hava açlığı (dispne) var ise, çabuk yoruluyor veya soluk soluğa kalıyorsak, yanlış eksik veya kötü nefes aldığımız için değil hasta olduğumuz içindir. Bu durumda göğüs hastalıkları doktoruna gidilmelidir.
"Transformal nefes" de kafa karıştırıp para, pirim, prestij temin etmek için ortaya atılmış başka bir terimdir. Üstelik bunların ağız kokusunu iyleştirdiği hurafe bir söylentiden ibarettir.