Sebebi bulunursa bütün ağız kokuları başarı ile iyileşir. Ağız ve nefes kokularının kaynakları incelenirken en sık rastlanandan en az rastlanana doğru ilerlemek ve bu sırada incelemek gerekir.
Burada ağız kokusuna doğru yaklaşımın ne olması gerektiği anlatılmıştır.Tersten başlamak
• Diş hekimi, Kulak burun boğaz hekimi, sonra Gastro hekimi bir sorun bulamaz, ve sonra Dahiliye hekimide bir sorun bulamadığında döngü en başa döner yeniden diş hekimi ile bir tur daha doktor döngüsü başlatılır. Bu tanıdık senaryo aslında bu hastalığın tedavisine tersten başlamaktır ↗Ağız kokusu teşhisine tersten başlamak yerine önce kokulu gazın ne olduğu bulunur, böylece kokan organ bulunmuş olur, sonra ilgili organa uygun doktor tespit edilir.
Kokan gazın tespit edilmesi
Ölçümler hem ağız, hem burun ve hem de nefesten şu şekilde ↗ yapılır. Sadece ağızdan kokulu gaz ölçmek eksik olur. Çünkü ağız kokuları sadece ağızdan gelmek zorunda değildir.
Bir kaç tane sülfür gazı ölçen cihazlar eksiktir. Bir çok kokuyu atlar ve göstermez. Azotlu kokuları, organik kokuları ve parlayıcı gazları tespit edebilen çoklu gaz detektörleri ↗ kullanılması teşhis imkanını artırır.
★ Sülfür familyası gazlar baskın kokuyor ise ağız kokusunun kaynağı sıklıkla ağız ve dil sırtıdır.
★ Azot bazlı gazlar farinks, tonsil ve retronasal atılımlıdır.
★ Nitröz oksit (NO) gazı solunum epitelinin stres gazıdır. Sıklıkla rinit, sinüzit, astım, bronşit, larinjit, farinjit, rinosinüzit gibi hastalıklarda ortaya çıkar.
★ Organik gazlar ve parlayıcı gazlar burunda, nefestekinden yüksek ise ağız kokusunun kaynağı burun kavitesinde olabilir. Nefeste burundan yüksek ise sindirim kanalı atılımlı olduğu düşünülür.
★ Ağızdaki koku aminoasit gargarası ile artmaya zorlanır ve bireyin üretebileceği maksimum koku tespit edilir. Bu çok değerli bir testtir. Ağız kokusunu değil bireyin ağız kokusu üretme kapasitesi ölçülmüş olur. Statik kokunun 12 katından daha yüksek bulunursa, demekki birey evinde ağız kokusu üretiyormuş ama muayene olacağında iyi bir gününe isabet etmiş demektir. Aslında ağız kokusu hastası olabilir. Eğer koku artışı 12 katın altında kalıyorsa bireyin ağız kokusu üretme kapasitesi zayıf demektir. Statik koku yüksek bulunmuş olsa bile bireyin ağız kokusu hastası olmayabileceği lehine düşünülür.
★ Bireyin kaç yıldır şikayeti olduğu, kaç tane farklı koku algıladığı, kendi ağız kokusunu algılayıp algılamadığı, kesinti olup olmadığı, sebepsiz göz yaarması, geniz akıntısı, alerjisi evde hayvan besleyip beslemediği, hapşırınca koku duyup duymadığı, diş eti kanaması olup olmadığı, ağız ve dil bakımını nasıl yaptığı, akciğer, böbrek, karaciğer, kemik hastalıkları geçirip geçirmediği eforlanınca ve sırt üstü yatınca kokunun azalıp arttığı ve buna benzer çok sayıda bilgi değerlendirilir.
★ Olfaktometrik muayenede bireyin burnuna bir kanül ile ağız kokusu yollanır. Kokuyu geç duyuyorsa tip1 ağız kokusu lehine yorumlanır.
★ Salya pH, volum, debisi, rinonasal mukosilyer transit süresi ölçülür ve ağız kokusu raporuna eklenir.
Yukarda belirtilen tespitler saatler süren bir muayenedir ve ancak bundan sonra teşhis konulur ve birey doğru doktora elinde rapor ile teslim edilir. Böylece doktor ne arayacağını bilir. Dikkat ediniz: yukardaki gazları popüler halitometre cihazları ile tespit edilemezler.
Buraya kadar ağız kokusunun nasıl tedavi edileceğini gördük. Şimdi ağız kokusunun nasıl tedavi edilmeyeceğini görelim. Şunlardan uzak durmak gerekir:
Ağız kokusunu tedavi etmeyen uygulamalar nelerdir?
☝ Kandida peşinde koşmak, kandida diyeti, karbonhidrat diyeti, gluten diyeti, himalaya tuzu, okyanus suyu, himalaya tuzu, deniz tuzu, gümüş suyu, kandida ilaçları, endoskopi yaptırıp reflü gastrit aramak, hindistan cevizi yağı kullanmak, hacamat, sülük , iyot (lugol), magnezyom, vitamin, probiyotik, biyorezonans, fitoterapi, homeopati, diyetler, kupa çekmek, diyafram nefesi, ozon, muska, mıknatıs, deve idrarı içmek ve buna benzer tuhaf - gereksiz uygulamaların ağız kokusunu tedavi ettiği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.